TÜRK VATANDAŞLIĞI PARA İLE SATILAMAZ!

13 Nisan 2022 tarihli gazetelerde, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin “İstisnai Türk Vatandaşlığı” için satın alınması gereken gayrimenkulün değerini 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltme kararı aldığına dair haberler yayımlandı.  Kararın önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanlığı imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe gireceğinden söz edilmektedir.

 

VATANDAŞLIĞI SATILIĞA ÇIKARAN MEVZUAT

Ne yazık ki, 12 Haziran 2009 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 5901 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ile Türk vatandaşlığı, para ile satılır hale getirilmiştir. Yasanın, “Türk Vatandaşlığının Kazanılmasında İstisnai Haller” başlıklı 12. Maddesi ile “Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler…” için vatandaşlık yolu açılmıştır.

Yasa yoluyla açılan kapı, 6 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” ile de delik deşik edilmiş, vatandaşlık adeta paraya tahvil edilir hale getirilmiştir.

Yönetmeliğin “Türk Vatandaşlığının Genel Olarak Kazanılması” başlıklı 15. Maddesinin c fıkrası, kimlere vatandaşlık izni verileceğini sıralamaktadır; “Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini; Türkiye’de taşınmaz mal edinmek, iş kurmak, yatırım yapmak, ticaret ve iş merkezini Türkiye’ye nakletmek, çalışma iznine tabi olarak bir iş yerinde çalışmak ve benzeri davranışlarla teyit etmiş olmak…”

“Türk Vatandaşlığının İstisnai Olarak Kazanılması, Başvuru İçin Gerekli Belgeler Ve Yapılacak İşlemler” başlığını taşıyan 20. Maddesinin fıkraları ise, vatandaşlık vermenin parasal ölçülerini sıralamaktadır;  

a)  En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirdiği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca tespit edilen.

b)  En az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarındaki taşınmazı tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın aldığı veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmuş, en az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarı peşin olarak yatırılan ve tapu siciline üç yıl süreyle devir ve terkini yapılmayacağı taahhüdü şerh edilmek şartıyla noterde düzenlenmiş sözleşme ile taşınmazın satışının vaat edildiği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca tespit edilen.

c)  En az 50 kişilik istihdam oluşturduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen.

ç) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen.

d) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında Devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilen.

e)  En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında gayrimenkul yatırım fonu katılma payı veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma payını en az üç yıl elinde tutma şartıyla satın aldığı Sermaye Piyasası Kurulunca tespit edilen.

(6) İkinci fıkrada belirtilen parasal değerlerin belirlenmesinde, tespit tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının efektif satış kuru ve/veya çapraz döviz kuru esas alınır.”

 

3 YILDA 19 BİN 630 YABANCIYA VATANDAŞLIK SATILMIŞ

Şimdi de Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Yönetmeliğin 20. Maddesinin (b) fıkrasındaki bedeli, 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkarmaktadır.

2018 yılının Eylül ayında da AKP iktidarının Bakanlar Kurulu Kararı ile bu bedel, 1 milyon dolardan 250 bin dolara indirilmişti.

Görüldüğü gibi iktidar Türk vatandaşlığına, borsada işlem gören bir hisse senedi muamelesi yapmaktadır.

29 Ekim 2021 tarihli gazeteler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir soru önergesine verdiği yanıtı aktarmaktadır;  “19 bin 630 yabancı gerçek kişi, T.C. vatandaşlığı amacıyla 30 bin 358 adet taşınmaz edinerek uygunluk belgesi almaya hak kazanmıştır”. Bakanlık yabancılara hem vatandaşlık verildiğini, hem de 1.218 arsa, tarla ve 29 bin 140 konut, işyeri satıldığını açıklamaktadır.

Bu yanıt, sadece 2018-2021 dönemini kapsayan üç yıl içinde, 19 bin 630 yabancıya para karşılığı Türk Vatandaşlığı izni verildiğini kabul etmektedir.

 

ŞEHİT KANI PARA İLE SATILAMAZ

Hatırlayalım ki, Türk vatandaşlığını bu millet bedel ödeyerek kazanmıştır.

“Çanakkale geçilemez” diye tarihe yazmak için 70 bin şehit verdik, 250 bin bedel ödedik.

 Topraklarımıza çıkmak isteyen İngiliz’i, Fransız’ı ve İngilizlerin sömürgelerinden getirdiği işgalcileri Çanakkale’de denize gömdük, Çanakkale topraklarını mezar yaptık onlara.

Şanlı Çanakkale Zaferi böyle kazanıldı.

1915 yılında böyle vatan oldu bu topraklar.

Kurtuluş Savaşı’nda çizmeleriyle topraklarımızı kirleten yabancıları kovmak için 140 bin şehit verdik bu topraklarda.

140 bin şehidin, yüz binlerce yaralının, cepheye mermi yetiştirmek için yollarda bebelerini şehit veren anaların, dağlarda savaşan Kara Fatmaların, evi yakılan, ocağı yıkılan yüz binlerin ödediği bedeldir bu toprakları vatan yapan.

 

TÜRK VATANDAŞLIĞI BORSADAKİ HİSSE SENEDİ DEĞİLDİR

Vatandaşlık, bu toprakların, madenlerin, fabrikaların her dirhemindeki millet emeğidir.

Vatandaşlık dolar ile euro ile ölçülemez.

Vatandaşlık arsa ile tarla ile bankalara yatırılacak para ile ölçülemez.

Bankaya dolar getirmesi için, 50 kişi çalıştıracak bir işletme için vatandaşlığı satıyorsanız, Türk vatandaşlarının öz malı olan kamu fabrikalarını satmayın, yerli yabancı demeden üç kuruşa hediye etmeyin!

Uçuruma sürüklediğiniz ekonomiyi kurtarmak istiyorsanız, millete, vatandaşa sarılın, vatandaşın yarattıklarına sarılın.

Vatandaşın yarattığı değerleri, fabrikaları, madenleri, limanları, santralleri üç kuruşa satmak yerine, fabrika yapın, kamu yatırımı yapın, vatanı, vatandaşı yüceltin, vatanın ekonomisini yüceltin.

Türk vatandaşlığına, kapitalizmin borsadaki hisse senedi muamelesi yapılamaz.

Vatandaşlığı satmak, şehit kanlarını satmaktır, tarihi satmak, geleceği satmaktır.

Türk vatandaşlığını paraya tahvil eden bu yönetmelik ve dayandığı yasanın ilgili hükümleri çöpe atılmalı, Türk vatandaşlığına hak ettiği onur, yeniden kazandırılmalıdır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir