Özelleştirmeci hükümetler, Cumhuriyetin ayağa kaldırdığı fındığımızı emperyalist tekellerin ve tüccarların talan etmesine göz yumuyorlar. Cumhuriyet devletinin kurumları olan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Fiskobirlik ise, adeta ringden aşağı atıldı. Piyasayı ve fındık pazarını, Ferrero başta olmak üzere yabancı tekeller ele geçirdi. Fındık üreticisi, tekellerin marabası yapıldı.
Un, yağ, şeker, su, her şey bizim. Ama talan edenler emperyalist tekeller, tefeci tüccarlar.
Bu kadar hazin, beceriksiz, ülkenin ve haklın bu kadar aleyhine bir durum olamaz.
KÖYLÜYÜ EFENDİ YAPAN FİSKOBİRLİK YOK EDİLİYOR?
Fiskobirlik, Atatürk’ün “Fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi ilgilendiren birlikler kurulmalıdır “ sözüyle toplanan 1.Uluslararası Fındık Kongresi sonrası 28 Temmuz 1938’de Giresun, Ordu, Trabzon, Keşap ve Bulancak Fındık Tarım Satış Kooperatiflerinin birleşmesiyle kuruldu. Bugün, İstanbul’dan Artvin’e kadar 50 kooperatifi ile alanında dünyanın en büyük üretici birliğidir. Entegre Fındık İşleme Tesisleri (EFİT) ile 25 ülkeye ihracat yapmaktadır.
Paragöz tüccarların ve arkasından üşüşen emperyalist tekellerin üreticiyi ve Fiskobirlik’i çelmeleyerek düşürmesi sonrası, efendi köylü maraba oldu, dünyanın dev üretici birliği ise yaşam mücadelesi veriyor.
Önce Fiskobirlik’in üreticiden fındık alımını engellediler.
Arkasından depolarını kullanmasını engellediler.
Sonra üreticiyi, birliğin yönetimlerinden attılar. Birliğin genel müdürünü bakanlık atıyor, yönetim kuruluna iktidar yandaşlarının gelmesi sağlanıyor artık.
Böylece, Cumhuriyetin köylüyü efendi yapmak için üreticiye kurdurduğu birlik, iktidarların arka bahçesine dönüştürüldü.
DAVUL ÜRETİCİDE TOKMAK FERRERO’DA
Avrupa Birliği ve Dünya Bankası hükümetlere “fındık ekim alanlarını daraltın” dedi, Hükümetler fındık alanlarını ve üretimı kotalarla daralttılar.
Ardından Fiskobirlik’in elini kolunu bağladılar.
“TMO alım yapacak” dediler. Oysa alım fiyatının ilan edildiği tarihten çok sonra alımı başlatarak, TMO’yu işlevsiz hale getiriyor sahayı tüccarlara devrediyorlar.
Örneğin bu yıl da fiyatı 53 TL olarak ilan ettiler. Ancak 3 Ağustostan itibaren olgunlaşan, toplanmaya başlanan fındığı, 5 Eylül’den önce almıyor TMO.
Böylece 53 TL olarak belirlenen fındığa emperyalist tekellerin, paragöz tüccarların 42 TL’den el koyması fırsatı veriliyor.
Cumhuriyet devletinin “karagün dostu” diye ilan ettiği Ofis de üreticinin ihtiyacı olduğunda alım yapmayarak, depolarını açmayarak, alenen tefeci tüccarlara göndermiş oluyor üreticiyi.
İKTİDAR BELİRLEDİĞİ FİYATA DA SAHİP ÇIKMIYOR
İtalyan Ferrero ve diğer vurguncular, üreticinin fındığını yok pahasına yağmalıyorlar.
İktidar ise, seyrediyor vurgunu. En erken 5 Eylül’e alım günü vererek, geçen zamanda vurguncuların rahat rahat yağmalamalarını seyrediyor.
Dahası iktidar, ilan ettiği fiyata da sahip çıkmıyor, arkasında durmuyor. “Bu fiyatın altında alım yapılamaz” demiyor. Fiyatı düşürenlere yaptırım uygulamıyor. Kuzuları sırtlanlara yem ediyor.
EFENDİ KÖYLÜ MARABA OLDU
Atatürk tarafından, cumhuriyetin halkçı, devletçi ekonomisi tarafından “efendi” yapılan, tarlası, fındığı olan, deposu, üretici birliği, işleme tesisi, pazarlama olanağı bulunan üreticinin Birliğini körelttiler. Depolarını kapattılar.
Gübre, patos, işçilik, nakliye, mazot zamlarını dikkate almadan fiyat belirlemesi yapıyorlar.
Verdikleri fiyata bile zamanında alım yapmıyor, çok altında alım yapan tüccara ses çıkarmıyorlar.
Üretici masrafını karşılayamıyor, borca giriyor. Tam bu sırada vurguncu tekeller sahaya iniyor, binlerce dönüm fındık tarlasını üç paraya kapatıp ele geçiriyor. Artık üretici, kendi tarlasında kiracıdır, marabadır artık.
FINDIĞIMIZA, ÜRETİCİMİZE SAHİP ÇIKALIM
Yapılması gerekenler çok açıktır;
1- İktidarlar Fiskobirlik yönetimlerinden ellerini çekmelidir. Fiskobirlik yeniden fındık üreticisinin yönettiği örgüt haline getirilmeli, depoları açılmalı, alım yasakları kaldırılmalıdır.
2- Tüccarların belirlenen fiyat altında alım yapması yasaklanmalı, yapanlar hakkında ticaret yasağı getirilmeli, cezai işlemler uygulanmalıdır.
3- Ulusal pazarımızda cirit atan yabancı tekellerle sağlanan imtiyazlar kaldırılmalıdır.
4- Mazot, gübre gibi girdilere devlet desteği verilmeli, üreticinin sırtındaki yük azaltılmalıdır.
5- Üreticiyi ve üretimi sınırlandıran kotalar kaldırılmalıdır.
6- Yabancı tekellerin ve tüccarların üretici aleyhine kiraladıkları fındık tarlaları uygun formüllerle alınarak üreticiye verilmelidir.
7- Fiskobirlik’in fındık işleme tesisleri güçlendirilmeli, kendi fındığımız kendi tesislerimizde işlenmelidir.
8- Alım fiyatları vahşi kapitalizm, tekeller ve piyasa çıkarlarına göre değil, halkımız, üreticimiz ve ulusal fındık sektörümüz için olmalıdır.