AKP iktidarının seçim sürecinde propagandanın merkezine oturttuğu “tam bağımsızlık”, “antiemperyalizm” gibi “yerli ve milli” söylemlerinin içinin boş olduğu bir kez daha ortaya çıktı. “Milliyetçilik” maskesinin ardındaki gerçek gün yüzüne kavuştu. Finlandiya’nın NATO üyeliğini Meclis’e getiren ve onaylayan AKP, şimdi de İsveç’in NATO üyeliğini onaylamaya hazırlanmaktadır.
Seçimden önce ve seçimden hemen sonra, kapalı kapılar arkasında, başta ABD olmak üzere, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmeler yapıldığı anlaşılmaktadır. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ülkemiz yetkilileri ile yaptığı telefon ve yüz yüze görüşmelerde haddini aşarak, İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda baskı yapmıştır.
Stoltenberg, İsveç’in Türkiye’nin taleplerini yerine getirdiğini ve üyelik önünde bir engelin olmadığı yönünde açıklamalar da yapmıştır. Durumun böyle olmadığını, Türkiye’nin çekincelerinin ortadan kalkmadığını biliyoruz!
Bunun dışında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken kamuya açık beyanlarında, İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda, ülkemize baskı yapmıştır. ABD Başkanı Biden ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçimi kazanması sebebiyle kutlamış ve “Amerika-Türkiye ilişkilerinin yeniden başlaması için, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya girmesine olumlu oy kullanması gerekir” demiştir.
Çok uluslu ABD şirketlerinin, pazar güvenlik organı olan NATO’ya güç vermek hem ülkemiz çıkarlarına hem de gelişmekte olan yeni dünya alternatiflerinin şartlarına aykırıdır.
Finlandiya’nın NATO’ya dahil olmasını sağlayan AKP iktidarı, önceden tarafsız olan bir ülkenin ABD’nin yanında konumlanmasını sağlamıştır. Üstelik Rusya ile 1.300 kilometre sınırı olan bir ülkeyi, Rusya ile çatışmalı konuma taşımasını sağlamıştır.
Dünya barışına ve komşumuz Rusya ile olan iyi ilişkilerin bozulmasına katkı verecek olan NATO genişlemesine destek verilemez.
Bugüne kadar ülkemize hiçbir yarar sağlamayan, ezilen uluslara savaş, kan ve gözyaşı götüren bu emperyalist örgütlenmeden acilen çıkılmalıdır.
