Sosyalist Cumhuriyet Partisi Başkanlık Kurulu: 23 Nisan Devrimci Bir Örgütlenmenin Başarısıdır!

Şu gerçeğin altını kalın çizgilerle çizelim.

Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, emperyalizme karşı bir başka deyişle “yedi düvele” karşı bağımsızlık mücadelesini örgütleyen ve başarıya ulaştıran bir siyasi merkezdi. Aynı zamanda dünyada ilk olarak Milli Kurtuluş Savaş’ını kazanan bir milli merkezdi.

Emperyalizme karşı mücadele, bireysel kahramanlıkların ürünü değil, sınıfsal bir zemine oturan bir örgütlenmenin, devrimci bir örgütlenmenin başarısıdır. Atatürk’ü Atatürk yapan yalın gerçek de budur. Yoksa padişahın askeri olmaktan öte gideceği bir yer olmazdı. TBMM’nin açılış yıl dönümünü kutlamanın samimiyeti ve ciddiyetinin ölçüsü, bu olguyu kabullenmek ve ona göre hareket etmektir. Meclisin önemini kavramaktır.

Atatürk, “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir” sözleriyle bizlere bu gerçeği anlatmaktadır. “Sembol” yerden başlamalarının nedeni de bu olsa gerek.

Bir başka gerçek de TBMM’nin Atatürk’le, Cumhuriyetle birlikte anılmasıdır. Türkiye’nin kuruluş gününde olduğu gibi, bugün de milli bağımsızlığın ve millet egemenliğinin temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. TBMM gerçeğinden uzaklaştıkça neleri kaybettiğimizi, tam bağımsızlık ilkesinden uzaklaşıp emperyalizmle bütünleşmeye, “Atlantik sistemi ile kurtulacağız” aymazlığına kapılmanın neleri kaybetmemize neden olduğunu yaşayarak görüyoruz. Bölge ülkeleri ile dostluk ve iş birliği anlayışının yerine güvenliğimizi NATO’nun sağlayacağı düşüncesinin benimsenmesi ile birlikte; her türlü kışkırtmanın, etnik ve mezhepsel boğazlaşmaların, Cumhuriyet değerleri yerine tarikat ve cemaatlerin yerleşmesinin acı sonuçlarını birlikte yaşadık.

Atatürk’ün Meclis açılış törenlerinde söylediği,” Özellikle din koruyuculuğu kılığına bürünenlerin, gerçeği düşünebilenler ile söyleyebilenler hakkında uygun gördükleri zulüm ve işkenceler insanlık tarihinde daima kirli facialar olarak kalacaktır” sözü madalya olarak algılanır oldu.

Kurtarıcı olarak gösterilen NATO, düzenlediği türlü tertiplerle yetinmeyip, FETÖ vasıtası ile darbe girişiminde bulunup Meclisi bombaladı. En son Finlandiya’nın NATO üyeli bu Mecliste oy birliği ile kabul edildi.

Karamsar değiliz. Ümitsiz değiliz. Amerikancılık yarışına, NATO seviciliğine soyunanların dayattıkları çözümsüzlüklere mahkûm da değiliz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Meclisimizin açılış yıl dönümünü, şevk ve heyecanla kutlayacağız.

Sosyalist Cumhuriyet Partisi olarak tarihin bize yüklediği görevin bilincindeyiz. Sosyalist-Kemalist birlikteliğini sağlayarak, tam bağımsız, demokratik, laik ve halkçı-devletçi bir ülke yaratma çabamızı sürdüreceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır. Bu kadar acı tecrübeler geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi kesinlikle mümkün olmayacaktır” sözü sözümüzdür.

 

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir