SCP İşçi-Sendika Bürosu: “Soma’da 301 Madenciyi Katleden Özelleştirme, Akbelen’de Zeytini, Doğayı Katlediyor!”

İkizköy’de, Akbelen’de zeytini, ormanı, kuşu, böceği yok eden katleden, köylüyü toprağında barınamaz hale getiren, kolluk kuvvetleri ile köylüye zor kullanan vahşet, özelleştirmedir.

AKP iktidarı 2014 yılında Kemerköy ve Yeniköy Santrallerini, 250 milyon ton kömür rezervi ve Kemerköy Limanı ile birlikte IC İçtaş Enerji ve Limak Enerji Ortaklığı’na vermişti.

1- Maden Mühendisleri Odası gibi uzman örgütlerin raporları ve uyarılarının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.

2- Şirket yöre halkının onayını almamış, dahası itiraz eden halkın üzerine devletin kolluk güçlerini sürdürmüştür.

3- Termik santral için kömür gereksinmesi olan şirket, kömür rezervi güçlü olan Turgutbayır ve Karacahisar’daki zengin yer altı kaynaklarına yönelmek yerine, ucuz maliyet sebebiyle geniş bir tabiat dokusu ile oynamaya, yöre halkını huzursuz etmeye yönelmiştir.

4- Geniş ölçekteki arazi kamulaştırılması ile köylülerin yörede barınabilme ve geçinebilme olanakları da ellerinden alınmış ve daraltılmıştır. Köylü kadınların feryatlarında dile getirdikleri de budur.

5- “Çok, daha çok para” hırsından ibaret olan şirketler, Akbelen’deki gibi açık ocaklarda yapılması zorunlu olanları da yapmıyor, açılan çukurlara doldurulan küllerin üzerine toprağı yeniden sermek, tahrip edilen bitki örtüsünü onarmak, kesilen zeytin ve çam gibi ağaçları bölgeye yeniden kazanmak yerine, tahrip ettiklerin doğanın onarımını devlete yüklüyorlar.

6- Özelleştirmelerin topluma ve ülkeye maliyeti, sadece satış sırasındaki bedelden ve işletmedeki katma değer kaybından ibaret değildir. Özelleştirme sürdüğü müddetçe, Akbelen örneğinde görüldüğü gibi büyük maliyetlerle yeni zararlara yol açmaktalar.

7- Akılsız vahşi kapitalizmin, sadece ekonomiye, insana, doğaya zarar vermiyor, Akbelen’de olduğu gibi zeytinle kömürü, çevre ile sanayiyi, işçi ile köylüyü de karşı karşıya getirmektedir.

Oysa köylü de haklıdır, maden ve santral işçisi de! Ekonomiye zeytin de gereklidir, kömür de!

Tabiatı da korumak lazımdır, insanı da!

Hepsinin çıkarlarını uyumlu şekilde gözetecek olan, kamucu yaklaşımdır, devlet işletmeleridir. Özelleştirme, Akbelen’in   huzurlu dağlarına çomak sokmuştur.

8- Kurtuluş Savaşından sonra Atatürk’ün “asıl savaş” diyerek millileştirdiği ve kamulaştırdığı stratejik işletmelerin yeniden satılmış olması, vatana ihanetle eşdeğerdedir. Madenler, ekonomik değerleri bakımından, ulusal güvenlikteki önemleri bakımından stratejik işletmelerdir. Madenler devletleştirilmeli, bütün ihaleler iptal edilmeli, ocaklar yeniden devlete kazandırılmalıdır.

9- Madenler ihmalin, eksikliğin ölüm demek olduğu yerlerdir. Soma’da 301 madencinin katledilmesi, seçmen kazanmak için dağıtılan bedava kömürü daha fazla, daha fazla çıkarmaya zorlanan özel şirketin, iş sağlığını hiçe sayması yüzündendi.

Madende özelleştirme hem işçi kıyımıdır hem de doğa katliamıdır.

10- İkizköy’de, Akbelen’de “yöre halkının onayı” esas olmalı, şirkete, doğaya ve çevreye verdiği zararı gidermesi sorumluluğu yüklenmelidir.

11- Özelleştirmenin tasfiye edilmesi ve kamulaştırma gerçekleşmesi halinde, işçinin kazanılmış hakları korunmalıdır.

 

Sosyalist Cumhuriyet Partisi

İşçi-Sendika Bürosu

 

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir