Egemen ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti bundan tam 98 yıl önce bütün dünyaya resmen kabul ettirildi.
Lozan tam bağımsızlıktır, ekonomik olarak kendi ayaklarımız üzerinde durmaktır, başı dik ve özgür yaşamaktır, mazlum milletlerle dayanışmadır, kardeşliktir.
Türkiye’yi emperyalist askeri pakt, NATO’ya üye yapanlar, 70 yıldır ülkemize verdiği zararlara rağmen hala NATO üyeliğinde ısrar edenler, Lozan’ın “tam bağımsızlık” amacına karşı olanlardır.
Özelleştirmelerle milli ekonomimizi yıkıma uğratanlar, Atatürk’ün Lozan’la başlattığı “ekonomideki kurtuluş savaşı”nın hasımlarıdır.
Yüzyılın sonrasında Türkiye’yi yeniden “şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar” yapma yolunda çalışanlar, Lozan’ın ürünü olan “başı dik ve özgür Türkiye”nin düşmanlarıdır.
Lozan, Türkiye’yi Batı Asya’da ve Balkanlarda bulunan bütün komşularımızla bizi yeniden kardeş yaptı, kaderlerimizi ortaklaştırdı. Son yıllarda emperyalist planlarda roller üstlenerek komşularının felaketinden nemalanmak isteyenler ise mazlumların yanında değil zalimlerin yanında yer aldılar.
Türkiye Cumhuriyeti elbette “ilelebet payidar” olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan Lozan’ı doğru anlayarak ve onun yolunda her geçen gün daha ileri giderek…
Lozan’ın 98. Yılında hepimize düşen görev; Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye yolunda mücadeleyi yükseltmektir.